Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından düzenlenen, 7. ÇEDBİK Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’nin açılış töreninde konuştu. Zirvede Bakırköy özelinde atılan ve hedeflenen adımları anlatan Ovalıoğlu, “Sürdürülebilir enerji ve iklim politikalarını bir adım öteye taşımayı ve ilçemizi iklim değişikliğiyle mücadelede daha sağlam bir temele oturtmayı hedefliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda, 2 yıl içinde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı (SECAP) hazırlayacağız. Bu plan, Bakırköy’de iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmada kritik bir rehber olacak” dedi.

 

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından düzenlenen, 7. ÇEDBİK Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’24 Swissotel The Bosphorus İstanbul’da yapılan törenle başladı. Zirveye Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Zirvede binaların ve şehirlerin insan merkezli bir yaklaşımla nasıl daha yaşanabilir ve çevre dostu hâle getirilebileceğine dair güncel çözümler mercek altına alınacak. “Sıfırın İnşası: İnsanca Yaşam” temasıyla düzenlenen zirvede, “İnsanca Bir Yaşam için Sürdürülebilirlik”, “Yeşil Binalar Nereye Gidiyor?”, “Sürdürülebilirliğin Finansmanı”, “Binalarda Teknoloji”, “Sürdürülebilir Kentler” ve “Gayrimenkulde ESG” gibi 6 kritik konu masaya yatırılacak.

 

‘Yıkıcı sonuçları görüyoruz’

 

7. ÇEDBİK Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’24 Zirvesinin açılış töreninde konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Şehirlerimizin ve dünyamızın geleceği için son derece anlamlı bir çabaya eşlik ediyor olmanın memnuniyetiyle hepinizi selamlıyorum. Dünya genelindeki duruma baktığımızda, insanın bu eşsiz oluşuma -her anlamda- ne kadar “zalimce” davrandığını yaşadığımız acı deneyimlerden ve yıkıcı sonuçlardan görebiliyoruz” dedi.

 

‘2 yıl içinde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı (SECAP) hazırlayacağız’

 

Bakırköy özelinde atılan ve hedeflenen adımları özetleyen Ovalıoğlu, “Bakırköy, kuruluşu Bizans öncesine dayanan kadim bir yerleşim. İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı en yüksek ilçelerden biri. İlçemizin avantajlarını değerlendirerek, sürdürülebilir enerji ve iklim politikalarıyla çevresel ve sosyal açıdan daha dirençli bir kent oluşturmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 57 ülkeden 9 bini aşkın şehir ve bölgesel otoritenin bir araya geldiği Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi’ne (Covenant of Mayors) katılıyoruz. Meclisimizin onayıyla ‘imzacı taraf’ olarak bu sürece dahil olacağız.Bu sözleşmeyle sera gazı emisyonlarını azaltmayı; iklim değişikliğine uyum sağlamaya yönelik dirençli yapılar ve sistemler geliştirmeyi; sürdürülebilir enerji için yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmeyi ve temiz enerji çözümlerine yönelmeyi planlıyoruz. Bu sayede sürdürülebilir enerji ve iklim politikalarını bir adım öteye taşımayı ve ilçemizi iklim değişikliğiyle mücadelede daha sağlam bir temele oturtmayı hedefliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda, 2 yıl içinde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı (SECAP) hazırlayacağız. Bu plan, Bakırköy’de iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmada kritik bir rehber olacak” şeklinde konuştu.

 

‘Yeni bir fırsat kapısı’

 

Ovalıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca, sözleşmedeki taahhütlerimiz doğrultusunda Plan’ın düzenli izlenmesi ve kamuoyuyla paylaşılması, şeffaflık ve hesap verebilirlik vaadimizin de somutlaşmış bir başka örneği olacak. Diğer yandan ikinci bir adım olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dahil olduğu Avrupa Birliği NetZeroCities (NZC) İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu çerçevesinde imzalanan Taahhütler Dokümanına biz de katılıyoruz. İBB'nin İstanbul'u iklim nötr bir şehir haline getirme hedefinin ve bu doğrultuda enerjide ulaşıma pek çok alanı içeren taahhütlerin, Bakırköy özelindeki kısmını üstleniyor olacağız.  Öte yandan ilçemizde, yeşil binalar ve sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyan bir süreç başladı. Bakırköy kentsel dönüşümle yenileniyor. Başlattığımız kentsel dönüşüm sürecinde tartışmasız bir şekilde çevresel sürdürülebilirlik önceliğimiz olacak. Dönüşüm sürecini sadece güvenli yapıların inşası olarak değil, aynı zamanda çevreye duyarlı bir kentsel yapılaşmanın fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Bilimsel veriler, enerji tüketimimizin ve karbon salınımımızın önemli bir kısmının bina ve yapı sektöründen kaynaklandığını gösteriyor. Dolayısıyla tüm dönüşüm projelerimizde, çevreyle, doğayla ve yerel dokuyla uyumlu yeni yaşam alanları oluşturma konusunda titizlikle hareket edeceğiz. Nihai amacımız, iklim değişikliğine uyumlu, afetlere karşı dayanıklı, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği en üst seviyede olan bir kent modeli geliştirmek. Son olarak, bu zirvenin isminden ötürü kutlamak istiyorum: Sıfırın İnşası.  0’ı yokluk olarak değerlendirenlerden değilim. Derinlemesine düşündüğümüzde Sıfır, bir başlangıç olarak büyük bir değer taşıyor ve yeni bir fırsat kapısı açıyor.”